26- Gerdeğe Girmeden
Önce Mehrin Bir Kısmının Verilmesi, Bunu Terk Etmenin Ruhsatı ve Mehir
Belirleyip de Ödemek istemeyen Kişinin Durumu
1. Hz. Ali
- - (-)
17787 cı)- Hz. Ali der
ki: Evlemnek üzere Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in kızına talip
olmak istedim. (Kendi kendime): "(Mehir olarak) bir şeyim yok. Bu iş
nasılolacak ki?" dedim. Sonra akrabalık bağım ve iyiliğini düşünerek
kendisinden kızını istedim. Bunun üzerine bana: "(Yanında) bir şeyin var
mı?" diye sordu. Ben: "Hayır" deyince: "Sana filan filan
gün vermiş olduğum Hutamı zırh nerede?" diye sordu. Ben:
"Yanımda" deyince: "O zaman onu ver" buyurdu. Ben de onu
kendisine verdim.
[Zayıf]
Heysemi, Mecma'uz-Zevaid
(4/282,283): "Senedinde adı belirlenmeyen bir kişi bulunmaktadır. Diğer
ravileri Sahih'in ravileridir" dedi.
17788 (1)- Sulıeyb b.
Sinan der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim
bir kadına (evleneceği zaman) mehir tayin eder, Allah da onun mehri vermeme
niyetinde olduğunu bilirse, böylelikle Allah adına onu (kadını) kandırmış olarak
kadınının cinsel organından batıl yolla istifade ederse kıyamet gününde
Allah'ın huzuruna zinakar olarak çıkar. Kişi birini Allah adına kandırarak
ödememek niyetiyle borç alıp da haksız yere bunu kendine helal saydığı zaman
kıyamet gününde Allah'ın huzuruna hırsız olarak çıkar.''
[Zayıf]
Diğer tahric: Taberani,
M. el-Kebir 8/40 (7301) rivayet etti.
Heysemi (4/284) der ki:
"Hadisi Ahmed ve Taberani rivayet etmiştir. Ahmed'in senedinde isimsiz bir
ravi bulunmaktadır. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir. Taberani'nin
senedinde tanımadığım raviler bulunmaktadır." 15888 (l)'de tekrar
etmiştir.